28 Şubat 2012

Bender's!



Almanya'ya yeni gelmişim 2004 kışında.. 1860 maçlarını Alianz Arena'da oynuyor. 70 bin kişilik stadyum dolmuyor. Genelde ortalama 40 bin kişi. Her maça gidiyoruz.. O dönem Berkant Göktan da var, GS'daki günlerin hatrına her maçını izliyoruz. İlk o zaman gördüm.. İkisini bir sahada hiç göremedik birisi girer diğeri çıkardı..

Bender kardeşler..

Almanya'nın2006'da efsane bir genç kadrosu vardır. Hannover'de yıldızlaşan Zieler'in Manuel Fischer'in filan olduğu.. Bender kardeşler de buradan ilgi çekti. 1860'da düzenli bir şekilde ikisi oynamasa da her daim geleceğin yıldızı olarak bakıldı ki çok çok iyi futbolcular.



Defansif orta saha. Her ikisinde de fizik maşallah.. Mücadele gücü, teknik ortalama üstü. Yaşları da genç ve istikrarlı..

Birisi Dortmund'a diğeri Leverkusen'e girdi. Ayrımlamak bugün bile çok zor. Leverkusen'deki birazcıcık daha teknik Dortmund'daki birazcıcık daha mücadeleci.. ama toplamda çok kalın farklar yok. Ve şimdi her ikisi de milli oldu.

Löw'e dahi soruyorlar, nasıl ayıracaksın bu ikisini birbirinden.. İkizler öyle ki sadece tip olarak değil oyun stili de hemen hemen birbrinin tıpatıp aynısı gibi. Neyse ki Sven Hannover maçında sakatlanıp milli takımdan affını istemek durumunda kaldı. Şimdi Lars Bender'i göreceğiz Fransa karşısında..

Ne zaman bunları görsem Almanya'daki ilk günlerim aklıma gelir. Berkant'lı 1860 Münih zamanı gelir. Daimi olarak 1860 maçlarına gidip ikinci Bundesligayı yakından takip edip bir başka yolun başlangıcına denk geldiğimiz o günler.. Her ikisi için de çok net bir tanım yapmak gerekirse "kaliteli" ve "güven veren oyun anlayışına" sahip futbolcular diyebiliriz..

7 yorum:

yusufgs dedi ki...

Konuyla pek alakası yok ama pek takip etmesemde, bakıyorumda 1860 Münih büyük bir yükselişte, son 8 maçta 7 galibiyet 1 beraberlikleri var.Ligde 1 maçları eksik ve liderin 6 puan gerisindeler ve uzun zaman sonra Bundesliga'ya yükselme şansları var.Takımdaki bu yükselişi neye bağlıyorsun abi?

Borges dedi ki...

Sorunun cevabı:Necat Aygün:) Oynadığı hiçbir maçı kaybetmediler. 32 yaşında iyi bir defans oyuncusu, yeter ki o oynasın:))

tarik dedi ki...

nasil ya? necat dedigin daum'un sixten veit ile birlikte besiktas'a getirip uzun boylu diye mac sonlarinda oyuna alip kornerlerde ileri gonderdigi eleman degil mi? hatta bir gun son sn.de kafa sutu direkten donmustu de, basin "o gol olsa 'dâhi daum' denecekti" filan demisti. o mu bu?

tarik dedi ki...

az onceki yorum cikmadi mi bilmiyorum ama, bu eleman daum'un sixten veit ile besiktas'a aldigi uzun boylu 2 numara giyen stoper degil mi?

Borges dedi ki...

:) Evet bir yıllığına kiralanmıştı sanırım Beşiktaş'a. Hafıza iyiymiş:)

Nerd dedi ki...

Benzer bir durum Beşiktaş'ın Julio Alves'inde de var; onun oyuna girdiği hiç bir maçı kaybetmemiş tskım. Hatta Beşiktaş, zamanında Necat'la da sadece 1 maç kaybetmiş.

Bir başka benzer nokta: Daum'un, Necat'ın transferinden komiyson aldığı iddia edilmişti o günlerde; geçen gün birisi de Julio Alves'in, maç başına para alabilsin diye son dakikalarda maçlara sokulduğunu iddia etmiş.

Herhalde iddianın dayanak noktası bu maç kaybetmeme hadisesi: Normalde senin takımına giremeyecek kalibrede bir oyuncuyu, maç başına parasını kazansın diye hangi maçlarda oyunsa sokarsın? Tabii ki kazanmakta olduğun maçlarda.

Borges dedi ki...

Neva: Normalda bunlara çok itibar etmem ama senin mantığının temelleri çok sağlam ve oldukça inandırıcı. İlginç bir yaklaşım..