10 Kasım 2011

Başarılar!



Her şeyden önce şansınız bol olsun..

Şampiyonada olmak ve olmamak arasındaki fark artık bugün çok büyük. Turnuva başladığında nasıl bir ızdırap çekilir bilirsiniz. Özellikle futbolumuz bu şike ve yeni kurallar sonucunda iyice hırpalanmış iken elimizde tutacağımız bir sığınağımız olması açısından katılım çok çok önemli. Yarın tribünde sizi destekleyeceğim elbette ama şansa da ihtiyacınız olacak.

Bu maç elemelerdeki ya da katılmamız durumuzda gerçekleşecek olan turnuvadaki maçlardan bile çok daha fazla stresli. Diyebilirim ki baskının son yıllarda en fazla olduğu karşılaşma budur. Almanya ile oynanılan yarı final maçı belki çok önemliydi ama sonucunda oyuncuların ellerinden geleni yapmış olmanın verdiği bir rahatlık vardı. Daha önceden gidemediğimiz turnuvalarda da keza beklenti bu kadar yüksek değildi. Bugün artık sonuna geldik ve işte bu yüzden bu koşullar arasında ortaya çıkacak "lider" bir futbolcuya ihtiyacımız var.

iyi futbol, güzel kadro ve her detay sizi finale kadar getirir ama bu maçları kaldırabilecek farklı futbolcular fişi çeker, üstelik bazen siz bunu televizyon başında göremezsiniz bile.. Bekım'ın bahsettiği Cantona liderliği ya da Elber'in sıklıkla dillendirdiği Effenberg sertliği burada ortaya çıkar. Maç öncesi haydi bastırın geyikleriyle değil maçın içerisinde dağılmayarak.. Kimler olabilir?

İlk adayım elbetteki Emre.. O benim futbol anlayışıma göre takımın tartışmasız en değerli futbolcusu. Kaptan da bu oyuncudur. Agresifliği kırmızıya dönüşürse hepimizi yakar, bu maçın dışında onun genel sorunu ama bu koşullar, baskı onu dağıtmaz. Mental açıdan belki hırpalanacaktır ama performansı da bu doğrultuda hep tavan yapıyor. Kırmızı karta yakınlığı ile muhteşem bir performans aynı çizgide ilerliyor. Nuri Şahin olmadığından dolayı alternatifi de yok. Orta sahada prese karşı dikine ve derinlemesine basit pasları doğru yere oynayacak oyuncu Emre hariç yok bugün. Arkadaki Emre performansı aynı zamanda Selçuk'u ve Hamit'i öne doğru itekler.. Onun iyi ya da kötü oynaması takımın genel performansının belirleyicisidir. Şükür ki büyük futbolcu ve baskı karşısında dağılmayacak kadar da dirençli. Keza Volkan Demirel ve Gökhan Gönül de aynı şekilde. Fenerbahçelilerin derbileri rahat kazanmasının ardında yatan sırlardan birisi de budur. Baskı karşısında performans olarak kesinlikle dağılmıyorlar.

Hamit Altıntop keza aynı şekilde oyununu her koşulda aynı şekilde oynayabilen bir futbolcu. Genel durumundan bihaberiz belki ama buradaki baskı onu yıldırmaz. Burak Yılmaz böyle testlerden geçmedi belki ama geçen sezon Trabzonspor'u pek çok kez son saniyedeki son atağında dağılmayıp düzgün vuruşlar yaparak ipten alan oyuncu, ona da güvenim sonsuz. Galataraylı soğuk heyecansız sol bek geleneği devam ediyor: Hakan Balta performansına her şekilde güvenebileceğimiz bir isim, baskı onu ele geçiremiyor. Son maçlara bakarak sonradan girecek olan Gökhan Töre bu konuda belki de hepsinden daha iyi.. Selçuk İnan test edilecek ve asıl önemlisi ise Arda Turan..

Galatasaraylılar çok çekti heyecanı büyük maçlardaki silik görüntüsünden. Çok fazla etkili olmak istemesi onu genelde etkisiz yaptı. Duyguları yoğun ve bu ona zarar veriyor. ama artık yaşı ve zamanı geldi. İspanya havasının rahatlığı olmalı üzerinde. Artık bu takımın kıdemlileri arasında ve sazı eline alması gereken üç önemli futbolcudan birisi. Burada başlamalı büyük maçların oyuncusu olmaya.. Bu maçı kaldırırsa bundan sonra da bu başarının gölgesinde büyük maçlarda da büyük oynayacaktır.

Taktiksel açıdan görülen odur ki orta sahayı ele geçiren maçı alır. Almanya dahi 2008'de Löw ile 4-4-2 ile çıkıp Hırvatistan karşısında dağılmıştı ve Portekiz'e karşı 4-5-1'e çevirip bugünkü konumuna geldi. Bir anlamda onları yenerek Almanya'yı bugünkü sistemine doğru itekleyendir. Emre-Sabri-Arda-Hamit-Selçuk'un vereceği sınav Burak'ın ayaklarına bakarak değerlendirilecektir. Elbette basalım, dayanalım kalelerine ama sonuç itibari ile bu maçlarda gol yememek ikinci maça çok büyük bir avantaj sağlıyor. 0-0 dahi bana göre iyi bir sonuç.. Sıfırlı herhangi bir sonuç almak dileğiyle..

Umudumuz hep oldu ama bugün biraz daha fazla..

2 yorum:

el fenomeno dedi ki...

Bu konuyla ilgili değil ama,Türkiye'ye dönmen baya iyi olmuş abi :).Günde 4-5 post geçiyosun hemen hemen, böyle devam et ;))

Borges dedi ki...

Eyw. Amacım daha fazla yazmak daha çeşitli yazmak. Serie A yorumluyoruz başka bir yerde. İki ligi harmanlayıp buraya yazmak. Çokca dediğim gibi insanı okumaktan daha fazla "yazmak" geliştirir.

Üstelik düşün, Dergi,gazete,misli,babatorik harici kalan vakitte..