4 Eylül 2011

O Penaltı anı..



Beni Kazakistan karşısındaki oyun delirtmedi aslında. Gerek futbolumuzun bugünkü durumu gerekse de bu gibi rakiplere karşı ezelden beri zorlanıyor oluşumuz bu gibi performansları olağanlaştırdı. Bizler Almanya'dan Hollanda'dan dörder puan alıp orta sıra takımlara(Belçika,Finlandiya) ieçride dışarıda yenilerek baraj maçları oynayıp turnuvalara katılım gösterdik ve orada da yarı finaller gördük v.s.

Lakin bu penaltı atılmadan önce delirdim. Arda orta sahada arkası dönük, diğerleri topa bakamıyor..YAhu dakika kaç, karşıdaki takım kim? O penaltının dönüşümü yok mudur? Almanya'da yetişmiş Gökhan Töre hariç o noktada bizden oyuncu yok yahu? Olsa o penaltının dönüşümü gole çevrilemez miydi ki? Burak'ı gören onun atamayacağına çoktan inanç getirmişti bile..

Oyunculara da değil sadece. Artık birazcıcık az eleştirin yahu. Bu oyuncuları bu konuma deli gibi sağını solunu her şeyini eleştirerek bizler getirdik, ben dahil.. İsmail geçen isyan ediyordu baskıdan.. Futbol birazcıcık futbol için seyredilsin, olmadıysa nedir yani. Tivıtırdayım.. O son saniyede gol gelince haliyle seviniyorsunuz deli gibi.. yahu o golün sevincini yazdığımda eleştiri alıyorum, yuh yaa.. Biraz sevinin ya da o heyecanı yaşayın. Kahn Almanya maçı sonrası özetleri izlediğinde "Süper süper maç " diyerek heyecana girdi siz o kadarına bile giremeden bala atılmış gol de şu da bu da..

Ve yine aynı Kahn son günlerde sürekli alman basınında tartışılan konuyu "lider futbocu" ile gündeme getirdi. işte biraz da bu noktanın üzerinde duruyor aslında. Almanya gibi takımlar da böyle sorunlar yoktur böyle takımlar karşısında ve fakat kendilerinden güçlü misal İspanya ya da Brezilya olduğu vakit tam da bu gibi noktada sazı eline alacak, herkesi kaldıracak güven verecek oyuncu eksikliğini çekiyor. Güzek futbolcularla yarı finale kadar gelirsiniz ama ondan sonrası ya dışarıdaki teknik adam ya da içeride minumum bir futbolcu bu ağırlığı kaldırabilmeli.Artık iş bir noktaya geldiğinde yetenek, taktik ya da oyun disiplini değil o maçı kaldırmak. Barça'lı futbolcularla Messi hakkında konuşur iken hemen herkes onun en büyük özelliği olarak neyi söylüyor biliyor musunuz?

En zorlu anda en zor maçı dahi öyle rahat ve almanların deyimiyle "locker" oynuyor ki inanamıyorsunuz. Üzerinde en ufak bir baskı yokmuşçasına.. Messi'yi bu konuda diğer bütün barçalılardan ayırıyorlar barçada oynamışgillerin çeşitli röportajlarında.

Arda Turan ise her yerde kral olup sonuca gidip de finallerde lanetlenmişcesine sahada olan Ballack gibi.. Pek çok maçın içerisinde en ala sorumluluğu alıp kendine güvenini sonuna kadar götüren insan misal derbilerde ya da bu gibi durumlarda o da bitiyor.Şükür ki Kazakistan maçında sahadaydı yeteneği değil de karakterinin sertliği maçı aldırdı bize. Daha da ileriye taşıması baskı ile daha iyi bir şekilde mücadele edebilmelidir. varsa bir umut onda yoksa işimiz zor..

2 yorum:

Celal Abbas dedi ki...

penaltı sırasındaki futbolcularımızın davranışını çok güzel yakalamış ve anlatmışsın.

diğer bahsettiğin şeyler ise zaten ülkemiz insanının bilindik karakteri. geçen gün bir tv kanalında kişisel gelişimci mümin sekmanı dinledimde bizim için tespitleri vardı. biz gerçektende karşılaştığımız herhangi birşeyde şikede siyasi parti seçimlerinde şunda bunda hep duygularımızın etkisiyle beynimiz bize otomatik olarak nasıl bir çözüm önerisi sunuyorsa hemen onu uyguluyoruz. amigdalacı bir düşünce tarzımız var. Aklı ve sakinliği hiç beceremiyoruz.

Feridun Bitir dedi ki...

Ben acikcasi yenilmeyi istedim, cunku milli takim icime sinmiyor, haketmeyen adamlarin oynadigini düsünüyorum ve bu adaletsizlik beni kahrediyor. Puan kaybetsek belki bir revizyon yapilir diye umutlandim. Milli takimda bazi oyuncular yarin antep yada kayseriye transfer olsa bir daha milli forma yüzü görebilirler mi? Hiddink bekledigim dinamikligi saglayamadi malesef.