20 Eylül 2010

Mainz Neden Lider ?



Çünkü başında bir taktik dehası bulunuyor da ondan.

Bugünkü BirGün yazımı bu güzel hocaya ayırdım.

Mainz'in başarısının temelinde Tuchel'in taktik zekası yatar. Milyonların takımların kaderinin önceden belirlemeye daha çok başladığı bu dönemde Tuchel performansı benim için futbolun özünün yokolmaması adına çok önemli bir umuttur. Verdiği mesaj çok açıktır: Doğru taktik ile her zaman kazanma şansınız vardır.. Oyunu Bundesligada bana göre en iyi okuyan hocadır.

Stuttgart maçında başladı.... "Geçen seneden bu yana Stuttgart'ın iki dörtlü setinin arasındaki mesafenin çok fazla olduğunun farkındaydık. Dolayısla orta sahada normalde yaptığımız topa sahip olmaktan vazgeçip hızlı bir şekilde hedef bölgelere (kanerlara) topu göndermelerini istedim. "

Goller de bu şekilde gelişiyordu. Kaçırdıklarını da eklerseniz doğru yaklaşımın meyvelerini daha iyi görebilirsiniz.

'Bu maç için doğru olan elbette Wolfsburg için değil.. Onların bireysel yeteneklerine saygı duyuyoruz ama asla korkmuyoruz'.

Tüm maç sonu röportajlarının hepsinde bir sonraki rakibini mutlaka dile getirmesi onun önündeki maç biter bitmez diğer maçı düşünmeye başladığının göstergelerinden birisidir.

Kaiserslautern karşısında galip gelen ve toplamda üçte üç yapan takımın tam dört mevkisinde değişime gitti. Bunu kim yapar ? Kazanan takım bozulmaz geyiktir onun için.. Marcell Risse ilk defa bu maç özelinde ilkonbir başladı. Kabaca defansif zaafiyeti ortada olan Bremen orta sahasına Bülent Uygun'un Galatasaray karşısındaki Buca taktiğine benzer şekilde ortada sayıca fazla olup basan adamlar ile atakları kesip ofansif ve pas futbolu oynayan her takımın beklerinin bire birde zayıf olmasından faydalanıp iki kenar adamı ile Bremeni dağıttı. Maç sonu istatistiklerde Fritz ve Pasanen olağının dışında topla buluşmak durumunda kalmasından anlayabiliyoruz. Frings çıkmak durumunda kaldı vesaire..

Her türlü övgüye gözünü kapatıp 'Arkadaşlar bu maç bitti ve ben önümüzdeki maçı düşünüyorum' diyerek çekip giden mütevazi, çalışkan bir taktik dehası..

Her antrenman içerisinde kabinede bir sonraki maçın taktiksel tartışmasını oyuncularla yapıp antrenmanların ona gösterdiği yol üzerinden takımın nasıl ve ne şekilde oynayacağını çokca cuma akşamı ve bazen de Cumartesi sabahı netleştiriyor.. Geçen sene en büyük övgüyü maç içerisinde yaptığı muazzam formasyon değişimleri nedeniyle alır iken özellikle işler umduğu gibi gitmediği takdirde ikinci yarı her şeyi yeniden kurabilmesi inanılmaz..

Onun elinde bugün parlayan ve 11 milyon bonservis bedeli ödenilen A gençlerden beri beraber çalıştığı Andre Schürrle olsa da o daha çok onu taktik gereği ikinci yarı oyuna sokabiliyor. Üç maçtır yedek kadrosunda Almanya'nın en geleceği olan futbolcularından Andre Schürrle ve bu oyucunun her defa sonradanoyuna girişi takımı galibiyete sürükledi..

Sezon başı en değerli oyuncusu olan Bance biraz da varolan sakatlığı ile Bundesligada devam etmek istememsinden dolayı transfer sezonunun bitmesine hafta kala takımdan ayrıldı. Son anda gelen Rasmussen ve Fürth'den aldıkları Allagui forvet ikilisi.. Geçen sezon en iyi oynayan takımın kaptanı Hoogland ise takımdan ayrıldı.. İşte bu kadro Almanya'nın lideridir..

Elbette yenilgiler gelecektir ve Mainz sürpriz olursa ilk yedi içerisinde olur en fazla.. Lakin bence seneye Leverkusen'in düşündüğü bir isimdir ve Bayer Leverkusen onunla ve o da bu takımla Dortmund'un Klopp'undan bile daha fazla büyüyecektir.

2 yorum:

TETTEH dedi ki...

çok zevk alarak okudum...güzel yazı olmuş...tebrikler...Bu yazıyı isim vermeden yazsaydın aklıma lücescu gelirdi...Bence benzer özelliklere sahip t.direktörler anlattığın kadarıyla....

aks111 dedi ki...

mainz in teknik direktör seçimlewri mükemmel.önce klopp şimdi tuchel.